Tarsus tarım ve gıda sektörünün geleceği, Tarsus Ticaret ve Sanayi Odası'nda (TSO) düzenlenen önemli bir konferansta mercek altına alındı. Ekonomi Gazetesi Tarım Yazarı Ali Ekber Yıldırım'ın konuşmacı olduğu etkinlikte, sektördeki mevcut durum ve önümüzdeki zorluklar masaya yatırıldı.
TSO
konferans salonunda
gerçekleştirilen etkinliğe üreticiler büyük
ilgi gösterdi. Tarsus TSO yönetim
kurulu Başkanı Ruhi Koçak etkinliğin hem üreticilere hem de
sektör temsilcilerine yol gösterici
bilgiler sunmak olduğunu dile
getirdi.
Ekonomi Gazetesi Tarım Yazarı Ali Ekber Yıldırım, Türkiye tarım ve gıda sektörü,
iklim krizinden kaynaklı değişkenler, altyapı sorunları ve dışa bağımlılık gibi
birçok zorlukla karşı karşıya. Üreticiden tüketiciye kadar uzanan zincirde
yaşanan sıkıntılar, önümüzdeki dönem için acil önlem alınması gerektiğini dile
getirdi.
Yıldırım, Türkiye İstatistik
Kurumu'nun (TÜİK) açıkladığı bitkisel üretim tahminlerine göre, meyve
üretiminde yaklaşık 5 milyon tonluk bir kayıp bekleniyor. Sebze üretiminde de
düşüşler görülürken, bakliyat üretimi 1 milyon tonun altına düşmüş durumda.
Kırmızı mercimekte %43, yeşil mercimekte %58 ve nohutta %29 oranında ciddi
kayıplar yaşanıyor. Bu veriler, 2025 yılının tarım ve gıda sektörü için zorlu
geçeceğine işaret ediyor.
Suyun %77'sinin tarımda kullanıldığı
Türkiye'de, sulama kanallarının bakımı ve modernizasyonu büyük önem taşıyor.
1970'lerden kalma altyapı nedeniyle suyun verimli kullanılamadığı, çiftçinin
gereksiz zorluklar yaşadığı. İklim krizinin yol açtığı kuraklık ve don gibi
etkenlerin de üretimi doğrudan etkilediğini söyledi.
Türkiye, bazı ürün gruplarında
kendine yeterli olsa da, yağlı tohumlar ve yem ham maddelerinde dışa bağımlılık
yüksek yüksek olduğunu belirten Ali Ekber Yıldırım, Örneğin, soya tüketiminin
sadece %5'i yerli üretimle karşılanırken, ayçiçeğinde bu oran %50-53
seviyesinde. Hayvancılık sektöründe ise yem ham maddelerinin yaklaşık yarısı ve
damızlık hayvan ihtiyacı ithalatla karşılanıyor’’dedi.
Üreticilerin tek başına mücadele
etmekte zorlandığı bu süreçte, organize sanayi bölgeleri ve proje ortaklıkları
önem kazanıyor. Gastronomi ve tarihle bağlantılı projelerin, ürünlere katma
değer kazandırabileceği ifade edilen konferansta. Pazarlama stratejilerinin
değişmesi ve tüketici ihtiyaçlarına uygun ürünlerin geliştirilmesi gerektiği
dile getirildi.




0 Yorumlar